“Aşk, onun uğruna inanmaktır.”, “Aşk, kurtarılmaya değer.” ve “Aşk, bazı şeyleri onun için yapmaktır.” bunlardan sadece birkaçı. Bu tek cümlelik aşk tarifleri, yıllar boyunca sevgililer arasında küçük ve tatlı bir hediyeleşme olarak devam etti ve belki hâlâ devam ediyor.
Peki bu karikatürlerin nasıl ortaya çıktığını ve ne tür bir hikâyeye sahip olduğunu hiç merak etmiş miydiniz?
Şıpsevdi sakızlarının mucidi Kim Casali, 1941’de Yeni Zelanda’da dünyaya gelir.
26 yaşında Los Angeles’a taşınan bu karikatürist, burada bir bilgisayar mühendisi olan İtalyan Roberto Alfredo ile tanışır. Casali, tanışmalarına vesile olan kayak kulübünde, ilk çizim ve mizah denemelerine başlar.
Kayak pistlerindeki mizahi olayların karikatürlerini çizen Kim Casali, aynı zamanda bir tasarım şirketi için çeşitli çizim ve tasarımlar yapmaya başlar. Bu sırada âşık olduğu Roberto Alfredo’ya bir mektup yazar ve burada kendisinin küçük bir karikatürünü çizer.
Devamında ise çift görüşmeye başlar ve Casali, ikisinin çizimlerini Roberto’nun bulması için ceket cebi, araba torpidosu ve çekmece gibi yerlere bırakır.
Casali’nin ilk etapta âşık olduğu daha sonra ise evlendiği Roberto ile olan bu tasarımları, epey beğenilir ve ünlenir.
Los Angeles Times gazetesi bu karikatürleri, yayımlamak üzere satın alır ve ardından o dönem çıkan Love Story filminin afişinde, Casali’nin karikatürlerinin birinde olan “Aşk, asla üzgün olduğunu söylememektir.” cümlesine yer verilir.
Böylelikle şöhreti daha da büyüyen Casali, İngiliz gazetesi Mail on Sunday’de çizimlerine devam eder. 1970’lere gelindiğinde karikatürist, tasarımcı Bill Asprey ile tanışır ve Türkiye’deki sakızların içinde de bu çizimlerin yer alması üzerine bir anlaşma yapar.
Yurt dışında siyah beyaz olarak yayımlanan bu karikatürler, Türkiye’deki sakızların içine renkli bir şekilde dahil edilir. Sakızların içerdiği iki farklı tat ise Casali’ye göre aşkın iki meyvesini temsil eder. Bu sakızlar çeşitli renk karışımlarından oluşur ve muz, çilek, anasas, portakal, kiraz, kola ve çikolata gibi farklı lezzetlerin birleşimidir.
Her şey yolunda giderken iki âşık, Roberto’ya testis kanseri teşhisi konulmasıyla sarsılır.
Kısa bir süre içinde tedavi olmaya başlayan Robetro, bir Noel gecesi eşinden hediye olarak elmas bir yüzük değil, ikinci bir bebek istediğini öğrenir. Ancak Roberto’nun bu rahatsızlığı yeni bir çocuk sahibi olamayacakları anlamına gelir.
Bunun üzerine bir karar alan iki âşık, Roberto’nun spermlerini dondurur. Roberto 1976’da öldüğünde, çeşitli tedaviler sayesinde Casali, bir erkek çocuk dünyaya getirir. Dönemin
İngiliz gazeteleri ise bu meşhur karikatürlere konu olan iki âşığın yeni çocuğunu, mucize bebek olarak anar.
Eşi kendisinden 20 yıl önce ölen Kim Casali ise aşkı ve âşık olmayı anlattığı çizimlerini sürdürmekte kararlıdır.
Eşi hayattayken olduğu gibi öldüğünde de ona adamaya devam ettiği karikatürlerinin, şimdilerde 60’a yakın ülkede 100 milyondan fazla kişiye ulaştığını söylemek mümkün. Ayrıca bugün, içindeki sevimli karikatürleriyle nostaljik bir sakız olarak anılmayı başaran Şıpsevdi’nin, dünyadaki en popüler karikatür serilerinin arasında yer aldığını söyleyebiliriz.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: