Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu belirterek, “Bizim 1900’den itibaren yapılan aletli ölçümlerde elimizdeki sayıya göre 6 ve üzerinde yıkıcı diye tarif edebildiğimiz şiddetteki, ülkemizin anakarası ve denizlerdeki deprem sayımız 231, ölen insan sayımız 130 bin, maddi hasar yüz milyarlarca dolar.” dedi.
Kayseri’de Büyükşehir Belediyesinin Oruçreis Kentsel Dönüşüm Projesi 2. etap 618 konutun temel atma töreninde konuşan Özhaseki, projelerin hayırlı olmasını diledi.
Kentte güzel işlerin olduğunu anlatan Özhaseki, kendisinin de bu şehirde belediye başkanlığı yaptığını anımsattı.
O günlerde iki Kayseri olduğunu söylediğini hatırlatan Özhaseki, “Birisi imar edilmiş bir Kayseri, ana caddelerin üstü. Bir de ihmal edilmiş bir Kayseri vardı. Neredeyse 100’e yakın gecekondunun bulunduğu Kayseri vardı.” ifadesini kullandı.
İlk günlerde her gece 3-5 gecekondunun yapıldığını aktaran Özhaseki, “Vatandaş bir yerlere briketleri yığıyor, sabaha kadar komşular bir araya geliyor, evin üstünü kapatıyorlar. Sabah da içerisine iki çocuğu atınca haliyle ev de yıkılamaz hale geliyor. Gittikçe tekrarlanan böyle bir döngü.” diye konuştu.
Bakan Özhaseki, bu ortamın sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak şöyle devam etti:
“O zaman aldığımız tedbirlerle, daha kentsel dönüşüm yasası yok, devletin desteği yok, bir de zaten iktidarda olamadığımız için envaiçeşit çelme var, önümüzü kesme var. Akşama kadar da belediyenin içerisinde kaç kişi çalışıyorsa ona yakın da müfettiş var. Her taraftan davalar açmak için çırpınıyorlardı. Adım atıyorsunuz, dava açıyorlar. Böyle bir ortamda biz yine risk alarak, yeni gecekondular yapılmasın diye Eskişehir Gecekondu Önleme Bölgesi’ni ilan ettik. 210-250 metrelik parseller oluşturduk, üzerinde hiç tapusu olmayan vatandaşlarımıza tip projelerini vererek, altyapıyı yaparak ‘Evlerinizi böyle yapın, ne olur kaçak yapmayın, briketlerden o kötü evleri yapmayın’ diye proje başlattık.”
Gecekondunun önünü böylece kestiklerini dile getiren Özhaseki, 50’ye yakın mahalleyi birtakım pratik formüllerle dönüştürerek yepyeni konutlar haline getirdiklerini anımsattı.
Şehir hayatının da aynı insanların hayatı gibi olduğunu vurgulayan Özhaseki, “Bakıldığı zaman gayet sağlıklı bir vaziyette devam eder. Bakım olmadığı zaman, ihtimam gösterilmediğinde, sağlığına dikkat etmediğinde insanoğlu nasıl ki hastalanırsa ve zor bir hayat sürdürürse şehirler de öyle bir hale gelir.” değerlendirmesinde bulundu.
Özhaseki, Kayseri’nin örnek gösterilecek bir şehir haline geldiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kentsel dönüşüm kaçınılmaz bir iş. Şunu herkes bilsin ve aklının kenarına yazsın, Türkiye bir deprem ülkesidir. Bizim 1900’den itibaren yapılan aletli ölçümlerde elimizdeki sayıya göre 6 ve üzerinde yıkıcı diye tarif edebildiğimiz şiddetteki, ülkemizin anakarası ve denizlerdeki deprem sayımız 231, ölen insan sayımız 130 bin, maddi hasar yüz milyarlarca dolar. Anakaramızda sadece yıkıcı şiddetteki deprem sayısı ise 60’ı geçiyor. Bunun manası şu, her sene mutlaka bir deprem oluyor, yıkıcı bir deprem. Sonra da oturuyoruz, dizimize vuruyoruz, koşup yardım etmeye çalışıyoruz. O kardeşlerimizi kurtarmak için gayret ediyoruz.”
“Kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor”
Türkiye’de şu anda 31 milyon konut, 6 milyon civarında iş yerinin olduğunu, bunların yüzde 20’sinin riskli göründüğünü dile getiren Özhaseki, şöyle konuştu:
“Bir an önce dönüştürmemiz lazım. Bunları depreme hazırlıklı hale getirmemiz lazım. Bu çaba içerisindeyiz. Böyle bir deprem ülkesinde yapılacak tek şey kentsel dönüşüm. Bizim en riskli olanlardan başlayarak, en riskli bölgelerimizden başlayarak kentsel dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor. Bunun içindir ki zaten kanun çıkardık. Kendi içimizde başkanlık kurduk. Sonra kentsel dönüşümü hızlandırabilmek adına birçok yasa çıkardık. O yasayla birlikte inşallah ülkemizi güvenli hale getireceğiz.
Kentsel dönüşümün üç ayağı var. Biri bakanlık, biri belediyeler, biri de vatandaş. Bu üçlü olmazsa, olmaz. Bakanlığın görevi belli, yasaları koyacak. Yardımcı olacağı konuları izah edecek. Kira yardımında bulunacak. Rezerv alanlar verecek. Para yardımında bulunacak. Bir kısım belediyelerimiz bu işi hızlı yapıyor. 1994’ten beri Kayseri’de yapıyoruz. Herhalde binlerce konutu değiştirmişizdir, dönüştürmüşüzdür. Elhamdülillah 50’den fazla mahalleyi o tarihte daha kentsel dönüşüm yasası yokken bulduğumuz formüllerle kendi başımıza değiştirdik, dönüştürdük. Şimdi de 24 yerde arkadaşlarımız devam ediyor.”
“Sadece konuşuyorlar, algı oluşturuyorlar”
Türkiye’de deprem bölgeleri içerisinde bulunduğu halde bu konularda hiç çalışma yapmayan belediyelerin olduğuna dikkati çeken Özhaseki, şunları kaydetti:
“Sadece konuşuyorlar, algı oluşturuyorlar. Polemiği seviyorlar. Bütün bunları dinliyoruz, cevap bile vermiyoruz ama sorulacak tek soru var, herkesi kastederek söylüyorum, özel bir şahsa mahsus da değil bu sözlerim. ‘Kardeşim biz sana 2019 seçimlerinde vatandaş olarak oy verdik, yetki verdik. Binlerce personeli sana teslim ettik. Milyarlarca lira bütçeyi verdik, devletin bütçesini. Ne yaptın kardeşim? Söyle bakayım, kaç tane konutu değiştirdin, kaç tane riskli alanı dönüştürdün, kaçını güvenilir konutlara kavuşturdun? Buna cevap ver.’ demek lazım. Yetki sizde kardeşlerim. Yine seçim geliyor. En çok sorulacak sorunun bu olması gerekiyor. Elbette akşam düğünlere gideriz, cenazelere gideriz, park açılışlarında bulunuruz, sosyal faaliyetler içerisinde yer alırız. Belediye başkanına düşen de bu zaten. Bunları yapmalı. Halkın içinde olmalı belediye başkanları. Buna itirazım yok. Asıl yapması gereken işi yapmayıp boş laflarla, polemiklerle gün geçiriyorsan o zaman bunun da hesabını sormak herhalde vatandaşa düşer.”
Özhaseki, depremlerden etkilenen bölgelerdeki vatandaşları bir an önce evlerine kavuşturmak için büyük gayretle çalıştıklarını, TOKİ’nin yaptığı konutlarla sınıfı geçtiğini söyledi.
Gölcük merkezli 1999’daki depremde kamu binalarının da yıkıldığını anımsatan Özhaseki, “Şimdi bu depremde sınıfı geçen TOKİ, vatandaşa ne kadar ev yapmışsa sıva çatlağı bile yoktu. Kamunun yaptığı bütün binalar sınıfı geçti Allah’a şükürler olsun. O yüzdendir ki TOKİ’mizin burada da bu işi hakkıyla yapacağına inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Yıl sonu itibarıyla 46 bin konutun teslim edilmesi hazırlıklarına başladık”
TOKİ Başkanı Ömer Bulut ise ülkede şehircilik anlamında önemli adımlar atıldığına işaret etti.
Kentsel dönüşüm başta olmak üzere yeni kent uygulamalarıyla şehirlerin adeta yeniden inşa edildiğine vurgu yapan Bulut, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde ve Sayın Bakan’ımızın koordinasyonunda her gün yeni yatırımlar hayata geçirilmekte. Geleceğin Türkiye’sine damga vuracak projeler üretilmektedir.” ifadesini kullandı
Bulut, TOKİ olarak sosyal konuttan kentsel dönüşüme, deprem konutlarından köy evlerine, okullardan hastanelere, kültür merkezlerinden öğrenci yurtlarına kadar Türkiye genelinde 1 milyon 300 binin üzerinde konut ve yaklaşık 39 bin sosyal donatı inşa ederek Türkiye Yüzyılı hedefi doğrultusunda şehirlerin inşa ve ihyasına katkı sağladıklarını anlattı.
Yılın ilk 11 ayında 150 bin yeni konutun ihalesini gerçekleştirdikleri ve inşaatlarına başladıkları bilgisini veren Bulut, “Kahramanmaraş merkezli depremin yol açtığı yaraların bir an önce sarılması için Bakanlığımızın koordinasyonunda bölgede başlattığımız kalıcı konutların yapımı da hızla devam etmekte. Binlerce konutun yapımını tamamladık. Yıl sonu itibarıyla 46 bin konutun teslim edilmesi hazırlıklarına da başladık.” dedi.
“Türkiye genelinde 250 bin konut yapacağız”
Bulut, TOKİ olarak Kayseri’de yatırım bedeli, güncellenmiş rakamla 50 milyar liralık, 17 bin 641’i tamamlanmış 19 bin 515 konut, 240 tarım köyü, mobilyacılar sitesi, okul, cami, hastane ve millet bahçesi gibi birçok hizmeti şehre kazandırdıklarını aktardı.
Kayseri’de 1874 konut ile 55 dükkan ve 1 millet bahçesinin yapımının devam ettiğini söyleyen Bulut, “Türkiye genelinde yapacağımız 250 bin konut kapsamında da Kayseri’ye 4 bin 585 konut kazandıracağız.” ifadesini kullandı.
Bakan Özhaseki ve il protokolü, konuşmaların ardından butonlara basarak 618 konutun temelini attı.