Türk Ytong 60’ıncı yılını ‘Sarının İzi’ projesi ile kutluyor


Gazbeton üreticisi Türk Ytong, kuruluşunun 60’ıncı yılını ‘Sarının İzi’ projesi ile kutluyor. Proje kapsamında markanın sarı ambalajları sanatçılar tarafından güvenilirlik, uygulanabilirlik, sürdürülebilirlik, ısıya dayanıklılık, dayanışma ve hafiflik kavramları üzerinden tasarlanarak sanat eserine dönüştürüldü. Şirket, ambalajların üzerine yapılan eserler ile her şantiyeyi bir açık hava sergisine dönüştürmeyi hedefliyor. Tasarlanan ambalajlar aynı zamanda Bomontiada’da mekansal bir sergi olarak sanatseverlerle buluşuyor. Sergi 2-10 Aralık tarihleri arasında ziyaret edilebilir.

Gazbeton üreticisi Türk Ytong, kuruluşunun 60’ıncı yılını ‘Sarının İzi’ projesi ile kutladı. Proje kapsamında ikonik sarı Ytong ambalajları sanatçılar tarafından sanat eserine dönüştürüldü. Bugün Bomontiada’da gerçekleştirilen basın toplantısı ile projenin detayları katılımcılar ile paylaşıldı. Toplantıya Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, Genel Müdürü Tolga Öztoprak, sanatçılar Burak Beceren, Meltem Şahin ve Piknik Works ekibinden Atıl Aggündüz ve Oğul Öztunç katıldı.

Şirketten yapılan yazılı açıklamada proje hakkında şu bilgilere yer verildi:

“Sanat eserlerinin basılı olduğu 120 bin adet Ytong ambalajı Kasım ayı ile birlikte İstanbul başta olmak üzere Antalya, Kocaeli, Çanakkale, Yalova, Sakarya, Tekirdağ’dan başlayarak şehirlere yayıldı. Bir ay içinde yüzlerce şantiyeye ve satış noktasına ulaşan eserlerin, önümüzdeki yıl içinde 1 milyon adede erişip Türkiye’ye dağılması hedefleniyor. Ürünlerin taşındığı araçlar, satış noktaları ve şantiyeler de düşünüldüğünde Türkiye’nin her noktasına yayılacağı görülüyor. İçinde birçok kültür ve sanat etkinliğini barındıran ‘Sarının İzi’ projesi dört aşamadan oluşuyor. Hazırlık aşaması bir yıldan fazla süren ve farklı disiplinlerden 20 kişilik ekibin desteğiyle ilerleyen projenin kreatif kurgusu tasarım ve sanat platformu Mercado tarafından yönetiliyor.

İllüstratör Burak Beceren, sanatçı Meltem Şahin ve çok yönlü tasarım stüdyosu Piknik Works’ün çalışmalarının marka ambalajlarının üzerine basılmasıyla başlayan proje 2 Aralık’tan itibaren Bomontiada’da mekansal bir sergi deneyimine dönüşüyor.”

HİNGİNAR: SANAT, KALİTE VE İNŞAATIN BÜTÜNLEŞEBİLECEĞİNİ ANLATMAK İSTEDİK

Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, “Bu yıl Türk Ytong’un 60’ıncı kuruluş yılını kutluyoruz. 1963 yılında Türkiye’de ilk üretime başlayan Türk Ytong geçtiğimiz 60 yılda bir fabrikadan bugün Türkiye’de 6 fabrika ile dünyanın en büyük üretici ülkelerinden biri haline geldi. Bu yılda bu faaliyetimizi taçlandırmak için ‘Sarının İzi’ adıyla simgeleşmiş değerlerimizi tüm toplumumuza bir kere daha hatırlatmak üzere bir sergi düzenledik. Biz bir anlamda inşaat sektöründe pek rastlanmayan bir yeniliği getirmeyi düşündük. Bu da sanatla inşaatı bir araya getirebilme düşüncesiydi. Böylece şantiyelerimizde malzeme ambalajı üzerinde sanat eserleri şeklinde bir oluşum gerçekleştirildi. Üç değerli sanatçıların hazırladığı kompozisyonları ambalajlarımıza basarak bunları da ülkedeki bütün inşaatlara göndermeye başladık. Türkiye’de belki de dünyada en büyük sergi alanı şeklinde bir oluşum gerçekleşmiş oluyor. Bu şekilde sanat, kalite ve inşaatın bütünleşebileceğini anlatmak istedik. Aynı zaman da şunu da ifade etmek istiyorum; hem deprem güvenliği hem yangın hem de enerji verimliliği açısından kaliteli yapılaşmaya ihtiyacımız var. Biz Türk Ytong olarak bu konuda öncülük etmeye çalışıyoruz” dedi.

ÖZTOPRAK: SERGİMİZ TÜM SANATSEVERLERE AÇIK OLACAK

Türk Ytong Genel Müdürü Tolga Öztoprak, “Bugün bizim için son drece önemli bir gün, şirketimizin kuruluşunun 60’ıncı yılı. Türkiye’de mimarlık kültürünün gelişimine, çağdaş yapılaşmaya destek veren bir firma olarak bunu da özel bir sanat etkinliğiyle taçlandırmak istedik, ‘Sarının İzi’ projemizi gerçekleştiriyoruz. Ytong’un yaşam alanlarına kattığı değerleri sanatla birleştirerek ambalajlarımıza yerleştirdik ve bu ambalajlar önce şehre sonra da bütün ülkemize yayıldı. Açıkçası ülkenin en büyük açık hava sergisini gerçekleştirdik desek yanlış olmayacaktır. Bugün de bunu sergimizle birlikte mekansal bir deneyime dönüştürüyoruz. 2-10 Aralık tarihleri arasında Bomonti Ada’da sergimiz tüm sanatseverlere açık olacak. Ytong’un yaşam alanına kattığı değerler enerji tasarrufu, güvenlik, çevre dostu gibi özelliklerimizi sanatçı dostlarımız Meltem Şahin, Burak Beceren ve Piknik Works ekibimizle paylaştık. Onlar da bunlardan ilham alarak bizler için ambalaj tasarımı yaptılar. İstanbul, Yalova, Kocaeli, Tekirdağ, Çanakkale, Antalya ve buradan da diğer illere doğru dağıtım devam ediyor. Bu projemizin son ayağı da şu şekilde, bildiğiniz gibi 6 Şubat’ta üzücü bir deprem yaşadık. Biz özellikle bu depremden olumsuz etkilenen mimarlık öğrencilerine 4 yıl boyunca bir eğitim bursu vermeye karar verdik. Bunu da önümüzdeki günlerde bir sivil toplum kuruluşu ile birlikte hayata geçireceğiz” diye konuştu.

AGGÜNDÜZ: HER TÜRLÜ YAŞANTIYA EV SAHİPLİĞİ YAPILABİLECEĞİNİ GÖSTERMEK İSTEDİK

Piknik Works ekibinden sanatçı Atıl Aggündüz, “Projeye katılma sürecimiz şöyle oldu, aslında zaten mimarlık yapan bir ekibiz, dolayısıyla da Ytong malzemesine çok aşinayız, kendi mimarlık projelerimizde de kullanıyoruz. Şirketin 60’ıncı yılı için ambalajın yeniden tasarlanması işi gelince aslında hep aşina olduğumuz şantiye dünyasının içine kendi çizgimizi sokabilmek bizi çok heyecanlandırdı. İki çizim yaptık biz, iki tane kavramımız vardı birisi güvenilirlik bir diğeri de uygulanabilirlik. Dolayısıyla Ytong malzemesinin uygulanabilirlik ve adapte olma özelliğini göstermek için aslında bir Ytong tuğlasının her türlü mekana uygulanabileceğini ve içinde her türlü yaşantıya ev sahipliği yapılabileceğini göstermek istedik. O yüzden ufak ufak evde ve dışarıda yaptıdığınız eylemlerden küçük mekanları bir araya getirip aslında bir armoni oluşturmaya çalıştık. Güvenilirlik çiziminde yaptığımız şey aslında kendimizi en güvende hissettiğimiz şey evimiz ve o evde güvenli olma halini yansıtmaya çalıştık. O yüzden bir doğanın içinde bir ev mekanı resmettik” ifadelerini kullandı.

ŞAHİN: BENİM ESERİMDE YTONG BLOĞUNUN İÇİNDEKİ YAŞAMLARI VE MEKANLARI GÖRÜYORSUNUZ

Sanatçı Meltem Şahin de “Şirket bize ilk ulaştığında herkese farklı temalar verdi. Benim iki ayrı temam vardı. Bir tanesi sürdürülebilirlik yani markanın çevre dostu olması bir tanesi de ısıya dayanıklılık. Ytong kuvarsit kireç taşı gibi malzemelerden oluşturulduğu için bu eserimdeki aslan kafalı karakter sanki madenden çıkarılmış gibi o taşları çıkarıyor. Benim yaptığım eserlerde aslında Ytong bloğunun içindeki yaşamları ve mekanları görüyorsunuz. Ytong’un hafif olmasını balon kafalı adamdan görebiliyoruz. Bu şekilde anlatmaya çalıştım. Yaklaşık 6 aydır bu proje üzerinde çalışıyorum” dedi.

BECEREN: PAYLAŞMANIN HAFİFLETİCİ GÜCÜ ÜZERİNDEN İLERLEMEYE KARAR VERMİŞTİM

Çizimlerinde tekrar eden sekanslarla dayanıklı ve güvenli bir görsel ritim yaratmayı amaçlayan sanatçı Burak Beceren ise “Ytong’un özelliklerini anlatan 6 farklı konsept her sanatçıya ikişer tane düşecek şekilde paylaştırılmıştı. Bana dayanışma ve hafiflik kavramları düştü. Hafiflik kavramını anlattığım eserimde paylaşmanın hafifletici gücü üzerinden ilerlemeye karar vermiştim. İlk bakışta okunmasa da detaylara bakıldığında karakterlerin hepsi markanın adından oluşuyor. Diğer çalışmam da dayanıklılığı dayanışmadan yola çıkarak görselleştirmeye karar vermiştim. Onda da aynı markanın blokları gibi, el ele tutuşmuş insanlardan oluşan bir görsel var” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir